29 Eylül 2012 Cumartesi

İSTANBUL'DAN IL DIVO GEÇTİ


Biri Fransız, biri Amerikan, biri İspanyol, biri İsviçreli… Hepsi karizmatik, hepsi sempatik, hepsi şık, sesleri ise birbirinden muhteşem... İşte karşınızda İstanbul’u büyüleyen, dünyaca ünlü Il Divo grubu…

Perşembe akşamı Kuruçeşme Arena’da sahne alan grup, İstanbullu müzikseverlere bu yazın unutamayacakları arasında gösterilebilecek bir müzik ziyafeti yaşattı. Klasik eserlere farklı bir yorum kazandıran Il Divo’nun yoğun ilgi gören konserine sadece İstanbullular değil, şehir dışı ve yurtdışından birçok hayranı katıldı.

‘Come What May’ parçaları ile konserin startını veren Il Divo grubu, sahnedeki duruşları ve sesleriyle olduğu kadar sempatik tavırlarıyla da izleyenleri kendine hayran bırakmayı başardı. Kendi aralarında atışmaları ve seyircilere takılmaları büyülü bir atmosferde gerçekleşen konseri daha da renklendirdi.



İYİ AKŞAMLAR YERİNE ‘Y.VŞAKLAR’
İlk şarkının ardından grubun Fransız üyesi Sebastian Izambar, Türkçe konuşmak istedi ancak pek başarılı olamadı. Izambar, “İyi akşamlar İstanbul” demek isterken “y.vşaklar İstanbul” gibi bir cümle sarf ediverdi. Bir anda kahkahaya boğulan seyirciler sayesinde bir gaf yaptığını anlayan Izambar, durumu toparlamak istese de pek başarılı olamadı, imdadına İsviçreli Urs Buhler yetişti. Akıcı bir Türkçe'yle “İyi akşamlar” diyerek hayranlarını selamlayan Buhler, seyircinin takdirini aldı.

Her fırsatta İstanbul kadınlarının güzelliğini vurgulayan Il Divo’nun İspanyol’u Carlos Marine, çapkın bakışları ve iltifatlarıyla kadın hayranlarını etkilemeyi başardı.

Amerikan David Miller ise sevimli gülüşü ve konuşmalarıyla adeta stand up gösterisine gelmişiz hissi uyandırdı ve konuşmalarıyla Arena’yı kırdı geçirdi.

SEBASTIAN’DAN TARKAN TAKLİDİ
Sadece David değil, grubun tüm üyelerinin enerjisi oldukça yerindeydi. Sebastian’ın Tarkan taklidi de oldukça beğenildi. Tarkan’ın ‘Şımarık’ şarkısını mırıldanan Sebastian, seyircilere öpücük yollamayı da ihmal etmedi.

Hayranları finalin Isabel yapılmasını istese de Il Divo, Time To Say Goodbye ile İstanbullulara veda etti. Dakikalarca ayakta alkışlanan Il Divo bir daha İstanbul’a gelir mi, bilinmez ama büyüleyici performanslarının uzun süre hafızalardan silinmeyeceği kesin.

24 Eylül 2012 Pazartesi

BEYLER RENKLİ PANTOLON GİYMEDEN ÖNCE BİR KEZ DAHA DÜŞÜNÜN!!


Bir saç, bir kıyafet, bir makyaj ya da bir aksesuar moda olmuş olabilir, ama bu herkese yakışacağı anlamına gelmez.  İyi düşünelim, moda kurbanı olmayalım!!

Ben bu yılın trend’lerinden birine acayip kafayı takmış durumdayım.  Sokakta, iş yerin, alışveriş merkezinde her an, her yerde karşımıza çıkmaya başlayan dar kesim renkli pantolon giymiş erkekler..

Kırmızısı, yeşili, hardal sarısı, mavisi.. vs her yerdeler ve sayıları gün geçtikçe artıyor. Tehlikenin farkında mısınız?? 


Sevgili beyler sizi incitmek istemem, ama bu pantolonları giydikten sonra aynada ne görüyorsunuz, ne hissediyorsunuz gerçekten çok merek ediyorum??  
Çünkü birçoğunuza yakışmıyor, ‘apaçi’ diye tabir ettiğimiz sınıfın bir adım ilerisine geçemiyorsunuz.
Anlıyorum, siz de bir Kenan Doğulu, birTarkan ya da Murat Boz gibi görünmek istiyorsunuz.  Ama olmuyor!! Onlar sahne insanı, şov adamı.. Şimdi bu gerçekle yüzleşmenizin tam zamanı.

Bak, şu yeşil pantolonun Quaresma’ya yaptığına ve o pantolonu giymeden önce bir kez daha düşün!



Renkli pantolonun hakkını veren beyler de var tabii


Kırmızının üzerine giyilen yeşil gömlekten, hardal sarısının üzerine giyilen pembeden bu yazımda bahsetmiyorum. Çünkü o başlı başına bir facia, başlı başına bir yazı konusu..

23 Eylül 2012 Pazar

GÖKÇE BİLE KURTARAMAYACAK

Malum yeni sezon başladı, eskisiyle yenisiyle birçok dizi start verdi, vermeye de devam ediyor.

Bu yılın iddialı yapımlarından biri de başrollerini Gökçe Bahadır, İlker Kaleli, Nik Xhelilaj, Uğur Polat gibi isimlerin paylaştığı Kayıp Şehir...

Sezen Aksu’nun müzikleriyle destek verdiği dizi, ilk fragmanını izleyen birçok kişi de olduğu gibi bende de ‘bu sezonun dizisi budur’ izlenimi uyandırsa da ilk bölümde idare etmeye çalıştığım, ikinci bölümden sonra da böyle giderse üçüncüyü izlemeyeceğim dediğim bir yapım..


Yine başına gelmeyen kalmayan bir aile, bu kadar da olmaz dedirten olaylar.. Dayanamıyorum böyle acıtasyonu bol dizilere.. Ailesi zor durumda olan İrfan’ın yaptıkları akıllara zarar..  


Sağlam bir oyuncu kadrosu var, özellikle Gökçe Bahadır oyunculuğuyla tabir-i caizse göz dolduruyor. Yaprak Dökümü’nde de başarılıydı tabii ki, ama ‘Aysel’ karakteri daha bir yakışmış. Küfürler, kıyafetler hiç yavan durmuyor. Ama bana öyle geliyor ki Gökçe Bahadır da kurtaramayacak bu diziyi..

Son sözümse Uğur Polat’a.. Başarılı bir tiyatrocu olarak tanıdığım, tek kişilik oyunlarındaki performansıyla hayran olduğum Polat, bu rolün hakkını veremiyor sanki..

Bi’ sirkelen bi’ kendine usta..

CAT FASHION WEEK 2012

Bu Pazar kahvaltı masamızın arsız bir konuğu vardı...


Her Pazar olduğu gibi bu Pazar da gazetenin bahçesinde kahvaltı yapmak üzere toplaştık. Bahçemizin ev sahibi kedilerden biri, masaya oturmamızla koşarak yanımıza geldi ve acıklı sesiyle mırıldanmaya başladı.

Tüm direnmelerimize rağmen ilk lokmayı vermiş bulunduk, eee ufaklık durur mu zıpladı masaya bizim kahvaltı keyfi de oracıkta bitti.

Efendim arsız arsız kucağımıza zıplamalar, sandviçlerimize sürünmeler, peynir tabağına kafa sokmalar falan..

O oynaşma esnasında çektiğim bu karedeki ise bana podyumda yürüyen bir mankeni andırdı.. Şu asilin duruşuna, şu bakışına bi’ bakın..

ARTIK DEVİR DEĞİŞTİ EEE TABİ ERKEKLER DE

Bilirsiniz birkaç kız bir araya geldi mi konu döner dolaşır kiloya, diyete, spora gelir… İlginç diyetler, püf noktaları, havada uçuşur. Bunlara alıştık elbette, garip olan artık bu konuya erkeklerin daha çok ilgi göstermesi..

Diyetin ‘D’si, modanın ‘M’sinden korkan sevgili erkek arkadaşlarımız, bizden daha bilgili artık. 5 erkek arkadaşımdan 3’ü Dukan diyeti yapıyor, hiç duymadığım kilo verme tüyolarını onlardan alıyorum.

İşin bu boyuta varmasında başrol tabii ki dizi, film ve reklamların yakışıklı delikanlılarında. Son günlerin fenomen ismi Kıvanç Tatlıtuğ’un baklava dilimleri öncelikli gündem maddelerimiz arasında ya da tescilli yakışıklımız Çağatay Ulusoy’un sezon arasında yaptığı vücudu...

Hal böyle olunca bizim beyler de kendilerini spora, diyete vurdu..

Şimdilerde kadınların kilo problemi out, erkeklerin kilo problemi in..